Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul °C

Deren Talu “Amerika’daki günlerimi pek özlemiyorum”

Deren Talu “Amerika’daki günlerimi pek özlemiyorum”
28.01.2021
A+
A-

Çocukluğundan bu yana oyunculuk eğitimi alan ve ilk sinema filmi “Son Kale Hacıbey” ile beyaz perdeye adım atan Deren Talu Alem dergisine çarpıcı açıklamalarda bulundu…

Kardeşi Derin makyajını yaptı Deren Talu poz verdi

 Çekim ekibine Derin Talu’da dahil oldu ve genç oyuncu Deren Talu’nun çekimlerdeki makyajını Derin Talu gerçekleştirdi. Çocuk yaşta büyüsüne kapıldığı oyunculuğu ve kariyeri hakkında Talu “Benim için kariyer; özgürlük demek, kendi ayaklarının üzerinde durabilmek demek’’ dedi.

 “Kendimi geliştirmek için çok çalıştım ve çalışmaya da devam edeceğim.”

Oyunculuğunu ilk 12-13 yaşlarında yaz kampının tiyatro kulübünde tattığını anlatan Talu o günleri şöyle anımsıyor. “Robert College’in yaz kampına gitmiştim, orada tiyatro kulübüne katıldım. 12–13 yaşlarındaydım. “Cinderella”nın komedi versiyonunu yazdık ve sahneye koyduk. Cinderella’yı oynamam için arkadaşlarım beni seçti. Bu sayede ilk defa sahne tozunu yutmuş oldum. Sahnede olmak çok hoşuma gitti ve farklı yönlerimi farklı karakterlerle bütünleştirip bir ekip olarak çalışmanın ne kadar keyifli olduğunu gördüm.” Dedi. Bu deneyimimden sonra BT Müzikevi’nde oyunculuk eğitimi almaya başlayan Talu Orada da “Wicked” müzikalini sahneye taşıdık. Sonrasında New York’a gittim. School of Cinematic Arts and Acting’de (Socapa) kamera önü oyunculuk eğitimi görüp kısa filmlerde rol almış. Columbia Üniversitesi’nin tiyatro programına katılıp sonrasında Santa Monica College’de okurken bir yandan da iki sene boyunca Eric Morris’ten kendi oluşturduğu oyunculuk metodunun eğitimini almış. Son olarak da Deniz Erdem ve Derya Alabora ile çalışmış. Şimdi oyuncu koçu Tufan Öztürk’le yola devam ediyorlar. Kendisiyle ilgili Talu  “Özetlemek gerekirse kendimi geliştirmek için çok çalıştım ve çalışmaya da devam edeceğim. Öğrenmenin, kendini geliştirmenin hayat boyunca devam etmesi gerektiğine inanıyorum.” dedi.

 “Amerika’da yaşadığım günleri pek özlemiyorum.”

Yurt dışında eğitim alan ve bir sürü orada yaşayan Deren Talu’ya Ameriya’yı özleyip özlemediği sorulduğunda “Dürüst olmak gerekirse Amerika’da yaşadığım günleri pek özlemiyorum. Türkiye’yi çok seviyorum ve amacım yurt dışındaki eğitimlerimden öğrenebildiğim kadarını öğrenip sonunda İstanbul’a dönmekti.” dedi. Oyunculuk mu modellik mi sorusuna ise Talu “Oyunculuk. Modellik benim için keyifli ama oyunculuk her zaman amacımdı; bunun ayrı bir yeri var benim için.” diye cevapladı.

 “Şiddete yakın değilim.”

“Son Kale Hacıbey” de Fatma karakteriyle başrol olarak izleyici karşısına çıkan Talu karakteriyle kendi arasında bağdaştırdığı bir özellik olup olmadığıyla ilgili”. Güçlü bir karakter olmasını, kolay kolay yıkılmamasını, ailesine olan bağlılığını, ata binmeyi çok sevmesini kendime yakın hissediyorum. Yakın hissetmediğim yanları ise filmin en sonundaki kararı. (Spoiler vermiyorum) Bir de ben silah kullanmayı bilmiyorum; fiziksel savunma ve şiddete yakın değilim. Çünkü Fatma’nınki gibi bir çevrede ve içinde bulunduğu şartlarda yetişmedim.”dedi.

 “Örnek aldığım isimler Haluk Bilginer ve Beren Saat”

Önceliklerinden birnini kariyer olduğunu söyleyen Deren Talu bir diğer önceliğinin ise ailesi, arkadaşları ve erkek arkadaşı olduğunu söyledi. Oyuncu olarak örnek aldığı isimler ise “Dünyadan örnek aldığım oyuncular; Jennifer Connelly, Eva Green, Penelope Cruz, Michael Fassbender ve Geoffrey Rush. Türkiye’den ise Haluk Bilginer ve Beren Saat.”dedi.

 “Aşk, sabah uyandığında o kişi hayatında diye nedensiz yere gülümsemek”      

Baran Tinaz ile güzel bir beraberliği olan oyuncu aşkı söyle özetliyor.”Aşk benim için sabah uyandığında o kişi hayatında diye nedensiz yere gülümsemek demek” diyerek sözlerine devam etti   “Benim için ilişkiyi değerli kılan; güven, beraber eğlenebilmek, gülebilmek, birbirimizin hem sevgilisi hem en iyi arkadaşı olabilmek.” dedi

 “Annem çok iyi bir dert ortağı.”

 Annesi Defne Samyeli ile sohbet etmekten keyif aldığını herşeyi konuştuklarını söyleyen güzel oyuncu “Çok iyi bir dert ortağı ve sırdaş, aynı zamanda harika bir seyahat arkadaşıdır. Film ve gösteri zevkimiz de benzerdir, onunla bir şeyler izlemeyi çok severiz.” dedi ve ekledi “Defne Samyeli’nin kızı olmak bana çalışkan olmayı, adil olmayı, iyi bir insan olabilmeyi öğretti”

Kaynak: Zirve Haber Ajansı [ZHA]

REKLAM ALANI