DR. NESLİHAN BİHTER: AZERBAYCAN’DA ZAFERİN ARDINDAN İLK SEÇİM

Dr.
Reklam Alanı
DR. NESLİHAN BİHTER: AZERBAYCAN’DA ZAFERİN ARDINDAN İLK SEÇİM
03 Şubat 2024 tarihinde Bugün, SİYASET kategorisinde yayınlandı. Google News
Reklam Alanı

Dr. Neslihan Bihter, Azerbaycan’da zaferin ardından ilk seçim

KARABAĞ’DA İLK KEZ SANDIK KURULACAK

Kardeş Azerbaycan’da Cumhurbaşkanlığı seçimi 7 Şubat’ta yapılacak. Askeri, siyasi ve ekonomik alanda pekçok başarıya imza atan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, seçimin favori adayı. Ermeni işgalinden kurtarılan Karabağ’da ilk kez seçim sandıkları kurulacak.

Ekonomik büyümeden diplomasiye kadar her alanda önemli gelişmeler sağlayan Azerbaycan’da, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e olan güven ve desteğin giderek arttığı belirtiliyor.

Önemli jeopolitik konumu ve doğal servetleri ile bölgenin parlayan yıldızına dönüşen Azerbaycan özellikle Karabağ zaferinden sonra sadece Güney Kafkasya’da değil, uluslararası arenada da hem ekonomik ve askerî gücü hem de siyasi manevralarıyla kendinden söz ettiriyor.

Milli lider Haydar Aliyev döneminde her alanda istikrarlı bir gelişme süreci sağlayan Azerbaycan’da İlham Aliyev’in Cumhurbaşkanlığı döneminde bu gelişmeler artarak devam etti. Azerbaycan bugün Kafkasya’nın en hızlı gelişen ve istikrarını koruyan ülkesi konumunda. Ülkedeki sosyal ve ekonomik alandaki gelişmelerin analiz edildiği makaleyi bilginize sunuyoruz.

AZERBAYCAN’DA SOSYAL VE İKTİSADİ GELİŞMELER

BM’nin 2026 yılına kadar küresel ekonomiye ilişkin raporunda (Dünya Ekonomik Durumu ve Beklentiler 2024), küresel GSYİH büyümesinin 2024 yılında yüzde 2,4’e düşeceği, yavaş büyüme eğilimlerinin devam edeceği, özellikle gelişmekte olan ekonomilerin salgının yarattığı kayıpları telafi etmek zorunda kalacağı, ABD, Çin, Japonya ve Avrupa ülkelerinde ekonomik büyümenin zayıflayacağı, yüksek borç ve yatırım eksikliği ile mücadele edeceği, ekonomik büyümenin zayıflayacağı tahmin edildiğini belirtiliyor. Ancak söz konusu rapora göre, küresel gerilemenin aksine Azerbaycan’da GSYİH büyümesinin 2024’te yüzde 2,6’ya, 2025’te ise yüzde 2,8’e yükseleceği, yıllık ortalama enflasyonun ise 2023’te yüzde 9’a, 2024’te yüzde 5’ten yüzde 5,9’a, 2025’te ise yüzde 3,9’a ulaşacağı kaydedilmiştir. Ayrıca Dünya Bankası, AC’deki ekonomik büyümenin 2024 ve 2025 için artacağını öngörülmüştür.
Son yıllarda yaşanan küresel salgın, makroekonomik istikrarsızlıklar ve İkinci Karabağ Savaşı da dahil olmak üzere savaşlara rağmen ülkemiz bu krizleri ekonomik açıdan en az hasarla atlatmıştır.
Son yıllarda gayri safi yurtiçi hasıladaki büyüme, petrol/doğalgaz dışı sektördeki büyümeden kaynaklandı. Petrol dışı sektörün GSYİH içindeki payı da 2011’de yüzde 48,8’den 2023’te yüzde 66’ya yükseldi.
Son zamanlarda Azerbaycan Cumhuriyeti’nde serbest ekonomik bölgeler ve teknoloji parkları kurulmuş, girişimci faaliyet için geniş fırsatlar yaratmak amacıyla vergi mevzuatında değişiklikler yapılmıştır. Azerbaycan’da dış kamu borcunun azaltılması yönünde ciddi adımlar atılmıştır. Sonuç olarak, halihazırdaki dış borç GSYİH’nın yüzde 10’unun altında ve 2024 yılında bu rakamın yüzde 7’nin altında düşürülmesi hedeflenmektedir.
Azerbaycan Cumhuriyeti’nde asgari ücret, emekli aylıkları ve sosyal yardımlar sürekli olarak artırılmış, genel olarak sosyo-ekonomik ve çevresel alanları kapsayan bölgelerin sosyo-ekonomik kalkınmasına yönelik hedefli programlar benimsenmiştir. Azerbaycan Cumhuriyeti, yeterli mali kaynaklara rağmen kamu harcamaları konusunda rasyonel-pragmatik bir siyaset izlemektedir. Bu politika bir yandan ülke nüfusunun refahına hizmet ederken, diğer yandan ilgili yönde finansal istikrarın ve Azerbaycan’ın krizlerden korunmasının koşullarını oluşturmaktadır.

Geçtiğimiz sure içerisinde Azerbaycan’daki sosyal, ekonomik ve çevresel alanları kapsayan 30’un üzerinde devlet programı, stratejisi ve eylem planı BM’nin küresel Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine entegre edilmiştir.
AC, enerji kaynakları açısından zengin olmasına ve dünyada enerji kaynakları ihracatçısı olarak bilinmesine rağmen yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına da önem vermiştir. Bu alanı daha da geliştirmek amacıyla, yasal ve kurumsal ortamı iyileştirmek amacıyla uygun yasalar ve yasal norm düzenlemeleri kabul edilmiştir. Özellikle Hazar Denizi’nde yenilenebilir enerji alanında çok büyük bir potansiyel (157 bin megavat kapasite) mevcut ve bu potansiyelin kullanılmasına yönelik projeler hayata geçirilmektedir. Ayrıca “Hazar-Avrupa Birliği Yeşil Enerji Koridoru” projesi kapsamında Hazar Denizi ve çevresindeki yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen enerji, Gürcistan’a, oradan da Karadeniz’in altından su altı iletim hattı ile Romanya ve Macaristan’a, sonuç olarak Avrupa Birliği’nin diğer ülkelerine “yeşil enerji” tedarikçisi haline getirilmesi için çalışmalar yürütülmektedir.
Aynı zamanda Azerbaycan, cari yılda BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi – “COP29” Taraflar Konferansının 29. oturumuna da ev sahipliği yapacaktır. Bu sadece dünya toplumunun dikkatini çekmekle kalmayacak, aynı zamanda Azerbaycan’a uluslararası iklim işbirliğinde kilit oyuncu olarak yeni bir statü kazandıracaktır. Dünya toplumunun güvenini ve Azerbaycan’ın uluslararası düzeydeki mevcut başarısını ilk göstergelerinden biri, Ermenistan ve Bulgaristan’ın Azerbaycan lehine adaylıktan çekilmesidir.

JEOPOLİTİK ÖNEMİ
AZERBAYCAN CUMHURİYETİ
JEOPOLİTİK ÖNEMİ

Azerbaycan’ın jeopolitik önemi, mühim bir coğrafi bölgedeki konumuyla karakterize edilmektedir. Azerbaycan, Hazar-Karadeniz havzası ve Güney Kafkasya’daki ana süreçlerin ve kalkınma projelerinin merkezinde yer almaktadır.
Azerbaycan havzanın petrol ve doğalgaz kaynaklarının kullanılmasına yönelik doğru stratejiyi belirleyerek, ülkenin ulusal çıkarlarını uluslararası bazda giderek artan enerji ihtiyaçları ile uzlaştırmış ve bu bağlamda güvenilir bir ortak imajı kazanmış, ulusal iktisadi ve mali temettüleri güçlendirmek sureti ile uluslararası etkinliğini yükseltmiştir.
Dünya üzere alternatif enerji kaynağı olarak kabul edilen Hazar Denizi bölgesinde petrol ve doğalgaz üretimine ilişkin temel risklerden biri üretilen ürünün dünya pazarlarına güvenli ve serbest güzergahlarla sevk edilmesi ile ilgilidir. Bu açıdan bakıldığında Azerbaycan ve taraftarlarının ürettiği petrol ve doğalgaz ürünlerini dış pazarlara ihraç etme ve ihracat rotalarını çeşitlendirme açısından daha avantajlı bir konumdadır.
Hazar gazının alternatif yollardan Avrupa ülkelerine ihracatı, sadece Azerbaycan’ın değil, tüm Hazar havzası ülkelerinin doğalgaz ihracatına ilişkin risklerini ciddi oranda azaltmış ve jeoekonomik güvenilirliğini artırmıştır. Bunun yanı sıra Güney Gaz Koridoru ve “Şahdeniz- 2” projesinin hayata geçirilmesi ile Azerbaycan doğalgazının Avrupa pazarına çıkarılması bu güvenilirliği daha da güçlendirmiştir.
Azerbaycan, Güney Doğalgaz Koridoru aracılığıyla Avrupa’ya yakıt sağlayarak Avrupa’nın enerji güvenliğinin istikrara kavuşmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Batı ile Rusya arasındaki jeopolitik çatışma ve enerji kaynaklarının jeopolitik araca dönüşmesi ortamında Azerbaycan’dan Avrupa’ya ksintisiz enerji akışı Batı’nın rekabet gücünü artırmıştır.
Azerbaycan, İran ve Rusya gibi bölge devletleriyle çevrili olmasına rağmen Avrupa’ya karşı enerji güvenliği ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmiştir.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı bundan 100 yıl sonra bile Azerbaycan’ın ortaklar için önemli bir ortak olacağını belirtmiştir. Bu bağlamda Avrupa Komisyonu’nun Azerbaycan’ı güvenilir bir ortak, Avrupa Birliği Enerji Komisyonu’nun da Azerbaycan’ı “Pan-Avrupa Doğalgaz tedarikçisi” olarak adlandırması da tesadüf değildir.
2022 yılının Temmuz ayında Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Avrupa Komisyonu Başkanı Sayın Hanımefendi Ursula von der Leyen’in iştiraki ile Azerbaycan ile Avrupa Birliği arasında enerji alanında Stratejik Ortaklığa İlişkin Mutabakat Zaptı, Aralık ayında ise Bükreş’te “Azerbaycan Cumhuriyeti, Gürcistan, Romanya ve Macaristan Hükümetleri arasında yeşil enerji kalkınması ve nakli alanında stratejik ortaklık anlaşması” imzalanmıştır. Ayrıca, 2022 yılının Ekim ayında Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da “Yunanistan-

Bulgaristan Doğalgaz Ara Bağlantı Kısmı” (IGB) açılış töreni düzenlenmiştir. 2023 yılı Nisan ayının 25-de Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Bulgaristan’a yaptığı resmi ziyareti sırasında “Bulgartransgaz” (Bulgaristan), “Transgaz” (Romanya), FGSZ (Macaristan) ve “Eustream” (Slovakya) ile Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi (SOCAR) arasında “İşbirliğinin Geliştirilmesine İlişkin Mutabakat Zaptı” imzalandı. İmzalanan akitle, Azerbaycan’dan Avrupa’ya ilave doğalgaz tedariki konusunda 4 nakil sistemi operatörü ile SOCAR arasındaki işbirliği koşulları belirlenmektedir.
Azerbaycan hem Avrasya’nın giriş kapısı, hem Doğu-Batı ulaşım ve komünikasyon koridorlarının merkezi devleti olarak değerlendiriliyor. Azerbaycan’dan geçen tarihi İpek Yolu, ülkemizin lojistik alanında kadim geleneklere sahip olduğunu göstermektedir. Ülkemiz enerji ve ticaret yollarının kesişme noktasında yer almakta olup gelişmiş altyapısıyla bir ulaşım merkezi haline gelmiştir. Kadim İpek Yolu’nun hayata döndürülmesinde konusunda önemli yere sahip Azerbaycan, aynı zamanda Bakü-Tiflis-Kars (BTQ) demiryolunun, “Kuzey-Güney”, “Doğu-Batı” Uluslararası Ulaşım Koridorlarının girişimcisi ve uygulayıcısı olarak öne çıkmaktadır. Ülkemiz, Doğu ile Batı arasında bir kapı görevi görmesinin yanı sıra, Kuzey ile Güney’i birbirine bağlayan önemli bir geçiş merkezidir. Bütün bunlar ülkemizin stratejik bir konuma sahip olduğunu göstermektedir.
Orta Asya’ya giden Rusya ve İran rotalarının yaptırım altında olması, doğu rotasının Batı’nın rakibi Çin’den, güney rotasının ise istikrarsız Afganistan’dan geçmesi, Azerbaycan’ı Orta Asya’ya giden tek güvenli ve jeopolitik açıdan istikrarlı rota haline getiriyor.
Batı ile Rusya arasındaki jeopolitik çatışma ve Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle İran’ın nükleer programı nedeniyle uyguladığı yaptırımlar nedeniyle Kuzey Koridoru ve Güney Rotası’nın geçerliliğinin kalmaması, Azerbaycan’dan geçen Orta Koridor’un

önemini artırıyor. Halihazırda Orta Koridor, Kazakistan-Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye’nin oluşturduğu Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Koridoru sayesinde faaliyet göstermektedir. Azerbaycan, bu koridorun nakil kapasitesini artırmak amacıyla Hazar Denizi’ndeki limanlarına ve Bakü-Tiflis-Kars demiryoluna yatırımlarını artırıyor.
Azerbaycan’ın küresel ve bölgesel jeopolitik ağırlığını artıran ana faktörlerden biri, kendine yeten bir ekonomiye, maddi ve insan kaynaklarına, milli iradeye, halk tarafından desteklenen bir hükümete, güçlü bir güvenlik sistemine ve diğer zaruri kurumlara sahip olması, tüm bunlara dayanarak bağımsız bir iç ve dış politika yürütmektedir. Yukarıda açıklananlara ilave olarak Azerbaycan Cumhuriyeti üst düzeyde yatırım güvenliği sağlar.
Azerbaycan’ın geçtiğimiz dönemlerde bölgede ve dünyada gösterdiği dengeli jeopolitik, pragmatik dış politika rotası, başarılı petrol stratejisi, trans ulusal enerji ve nakil ile iletişim politikası, bölgesel ve ulusal güvenlik stratejisi, Avrupa Birliği, NATO, AGİT, BDT ve diğer uluslararası ve bölgesel kurumlarla kurduğu ortaklık ilişkiler, Katılmama Hareketi’ne aktif iştiraki, uluslararası sözleşmelerin çoğunda taraf olarak iştirak etmesi ve uluslararası dünya nezdinde üstlenilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi ülkenin dış dünya ile jeopolitik, jeoekonomik, askeri ve jeostratejik ilişkileri olumlu yönde etkileyen temel faktörü olarak kabul edilmektedir.
Halihazırda Azerbaycan devletinin uyguladığı enerji projeleri, bölgesel entegrasyona hizmet eden işbirliği formatları Güney Kafkasya’da istikrarın sağlanmasında önemli rol oynuyor. Bunun yanı sıra, Azerbaycan dünya barış sürecine aktif olarak katılmakta, etkili öneri

ve girişimlerde bulunmakta, pratik faaliyetleriyle barış ve güvenliğin güçlendirilmesine değerli katkılarda bulunmaktadır.
Şüphesiz ülkemizin toprak bütünlüğünün yeniden sağlanması, Azerbaycan’ın bölgesel ve küresel düzeyde jeopolitik fırsatlarının arttırılmasında müstesna bir role sahiptir.
Azerbaycan’ın diplomatik düzeydeki stratejik hamleleri bölgede yeni bir güvenlik ve işbirliği ortamı oluşturuyor. Güney Kafkasya’nın jeopolitik mimarisi değişiyor, uzun yıllardır askeri-siyasi çatışmaların yaşandığı, gerginlik ve kaygıların hakim olduğu bölgede yeni iş birliği ve entegrasyon fırsatları ortaya çıkıyor. Bu, bölgedeki tüm devletler için faydalı ve umut vericidir. Aynı zamanda Güney Kafkasya’da güven inşası – Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının imzalanması ilgi odağında, müzakereler sürüyor, temaslar devam etmekte.
Avrupa Birliği Azerbaycan’ın ana ticaret ortağıdır. Azerbaycan’ın dış ticaretinin yaklaşık yüzde 50’si Avrupa Birliği payına düşüyor.

ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK

Çok kültürlülük ve hoşgörü Azerbaycanlıların tarihleri boyunca yaşam biçimi olmuş, günümüzde ise ulusal kimliği, dili ve dini ne olursa olsun, Azerbaycan devletinin her vatandaşının günlük yaşam tarzı haline gelmiştir. Azerbaycan, camii, kilise ve sinagogların hiçbir kıskançlık ve kaygı olmadan yan yana faaliyet gösterdiği, çok sayıda ulusal ve etnik azınlığın barış ve huzur içinde yaşadığı çokkültürlülüğün merkezi olarak tüm dünyada biliniyor ve kabul ediliyor.
Kadim İpek Yolu üzerinde yer alan ve Batı ile Doğu arasında köprü görevi gören Azerbaycan toprakları, tarih boyunca farklı dinlerin buluştuğu bir yer olmuştur. Ülkemizin tarihsel gelişim özellikleri, coğrafi konumu ve nüfusunun etnik yapısı burada çeşitli dinlerin varlığının koşullarını yaratmıştır. Ülkemizde milliyeti, dili, dini, inancı ve geleneği ne olursa olsun tüm insanlar eşit haklara sahiptir.
2011 yılından itibaren Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in şahsi girişimiyle her iki yılda bir Bakü’de Medeniyetler İttifakı Küresel Forumu düzenlenmektedir. Bu Forumlar UNESCO, BM Medeniyetler İttifakı, Avrupa Konseyi, Avrupa Konseyi Kuzey- Güney Merkezi, ISESCO ve BM Dünya Turizm Örgütü ortaklığında gerçekleştirilmektedir.

Haydar Aliyev Vakfı’nın Paris, Moskova, Berlin, Roma ve Vatikan’da düzenlediği etkinlikler, ülkemizin çokkültürlülük modelinin tanıtılmasında önemli rol oynamaktadır.
Cumhuriyetimizde yaşayan her halkın temsilcilerinin kültürü ve ahlaki değerleri çeşitli kanunlar ile yasal norm ve akitlerle düzenlenmektedir. Azerbaycan’da din ve inanç özgürlüğü tam olarak sağlanmaktadır. Farklı milliyet ve halklar, din ve mezhepler, medeniyet temsilcileri burada arkadaşça, dostça ve kardeşçe bir ortamda yaşamaktadırlar.

Analiz: Dr. Neslihan Bihter

Reklam Alanı
Son Güncelleme: 03 Şubat 2024