Emine Erdoğan, “Küresel Krizler: Pandemi, Yaşlılar ve Dayanışma Konferansı”na katıldı

Emine Erdoğan, “Küresel Krizler: Pandemi, Yaşlılar ve Dayanışma Konferansı”na katıldı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezince (YAŞAM) Rektörlük Senato Salonu’nda gerçekleştirilen, “Küresel Krizler: Pandemi, Yaşlılar ve Dayanışma Konferansı”nda yaşlılarla bir araya geldi.
Reklam Alanı
Emine Erdoğan, “Küresel Krizler: Pandemi, Yaşlılar ve Dayanışma Konferansı”na katıldı
07 Ekim 2021 tarihinde Bugün, GÜNDEM kategorisinde yayınlandı. Google News
Reklam Alanı

Emine Erdoğan, “Küresel Krizler: Pandemi, Yaşlılar ve Dayanışma Konferansı”na katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla Ankara Üniversitesi Yaşlılık Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezince (YAŞAM) Rektörlük Senato Salonu’nda gerçekleştirilen, “Küresel Krizler: Pandemi, Yaşlılar ve Dayanışma Konferansı”nda yaşlılarla bir araya geldi.

 

Emine Erdoğan, konferansta yaptığı konuşmada, Kovid-19 salgınının bu yüzyıla damgasını vuran insanlık tarihinin en büyük felaketlerinden biri olduğunu vurgulayarak, Dünya Sağlık Örgütünün 1 Ekim itibarıyla, salgından etkilenen insan sayısının 233 milyona ulaştığını açıkladığını anımsattı.

Salgından her ülke, toplum ve bireyin farklı şekillerde etkilendiğine işaret eden Emine Erdoğan, “Ancak yaşlılar, kendilerine özgü çok boyutlu sorunlar nedeniyle salgından sarsıcı biçimde etkilendiler. Yaşlılık dönemindeki insanların bedensel, psikolojik, iç içe geçen pek çok sorunla karşılaştığını biliyoruz. En başta kronik hastalıklara yatkın olmalarıyla yüksek risk altındalar. Dünyanın hemen her yerinde yaşlıların bir arada yaşadığı toplu yaşam alanları, büyük kayıpların yaşandığı yerler oldu” diye konuştu.

“DÜNYANIN BAŞKA YERLERİNDE YAŞLILARIN KADERİNE TERK EDİLDİĞİNİ GÖRDÜK”

Avrupa ülkeleri başta olmak üzere salgından etkilenen ülkelerde, Kovid-19 nedeniyle huzurevinde hayatını kaybedenlerin toplam ölümlerin yüzde 34 ila 81’ini oluşturduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, şöyle konuştu: “Ülkemizde ise son derece farklı bir tablo var. Huzurevlerinde Kovid-19’dan kaynaklı ölüm oranı yüzde 4’ün altında kaldı. Aile Bakanlığımız, ülkemizde Kovid-19 vakası görülmeden önce, salgın dünya gündemine düşer düşmez çalışmalara başladı. Hem koruyucu hem de önleyici tedbirler yürürlüğe koydu. Ekipman temininden, eğitimlere, sürekli sağlık taramasından hijyen tedbirlerine kadar, titiz bir çalışma yürütüldü. Aşı uygulaması başlar başlamaz, Sağlık Bakanlığımız, huzurevi sakinlerini en öncelikli grup olarak tanımladı. Dünyanın başka yerlerinde ise maalesef yaşlıların kaderine terk edildiğini gördük. Ülkemizde hiçbir ayrım gözetmeden tüm nüfus gruplarına yönelik geliştirilen politikalarla büyük başarı sağlandı. Aile Bakanlığımıza, Sağlık Bakanlığımıza ve emeği geçen tüm kurumlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Kırılgan grupların dışlanmadığı, bilakis öncelik hâline getirildiği bu insani yaklaşımın, kriz yönetiminde tüm dünya için bir ders niteliğinde olduğuna inanıyorum.”

Emine Erdoğan, yaşananların, tüm olumsuzluklara rağmen yaşlılık döneminin yeniden ele alınması ve ihtiyaçların belirlenmesi için büyük bir fırsat sunduğunu belirtti.

Birleşmiş Milletlerin 2050’de dünya genelinde, her 6 kişiden 1’inin yaşlı olacağını öngördüğünü anlatan Emine Erdoğan, “Yaşlı nüfusun artması ülkemizin de gerçeği. TÜİK verilerine göre, 2015’te yüzde 8,2 olan yaşlı nüfusumuz, 2020 yılında yüzde 9,5 oldu. Dolayısıyla, yaşlı nüfusa yönelik doğru politikaların belirlenmesi ve hizmet çeşitliliğinin artırılması, önceliğimiz olmalıdır” dedi.

Hükûmetin yaşlı haklarına ve aktif yaşlanmaya büyük bir vurgu yaptığını aktaran Emine Erdoğan, “Bildiğiniz gibi yaşlılarımızın desteklenmesi, kurumlarda ve evlerinde bakılmaları için bakanlığımızın birçok modeli mevcut. Huzurevlerimizin sağladığı hizmetler dünya standartlarının çok üzerinde. Elimizde, maddi destek modellerinden, psikolojik desteğe uzanan geniş bir yelpaze var. Fakat takdir edersiniz ki yaşlı nüfus yalnızca desteklerle ayakta tutulan bir kesim olmamalıdır. Bilakis, potansiyellerini yaşayabilecekleri, üretkenliklerini kaybetmeyecekleri imkânların sağlanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Salgının getirilerinden birinin de hayatın hızla dijitalleşmesi olduğunu, iletişimden eğitime, alışverişten çalışma hayatına kadar birçok şeyin ağırlıklı olarak internete taşındığını dile getiren Emine Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu noktada, yaşlılara yönelik dijital okuryazarlık eğitimi, onların hayatına büyük bir katkı sağlayacak. Aile Bakanlığımızın, teknoloji becerileri kazandırmak için eğitim programları hazırladığını biliyorum. Sonuçlarının herkesin hayatında büyük fark oluşturacağına inanıyorum. Herkesin ihtiyaçlarının düşünüldüğü erişilebilir binalar, açık alanlar ve toplu taşıma, yaşlıların olduğu kadar tüm toplumumuz için vazgeçilmezdir. Yani değişen dünyaya uyum sağlarken, bizi ileriye taşıyacak formül, kimseyi geride bırakmayan, herkese dost şehirler imar etmektir.”

“GENİŞ AİLELERİN DEVAMLILIĞI HEM YAŞLILARIN MUTLULUĞU HEM DE TOPLUMUN SAĞLIĞI İÇİN ELZEMDİR”

Emine Erdoğan, yaşlılığı salgın çerçevesinden ele almanın, yeni yaklaşım ve modellere olan ihtiyacı ortaya koyduğunu belirterek, en başta yaşlılığın nasıl tanımlandığının, cevaplanması gereken çok önemli bir soru olduğunun altını çizdi.

Bu cevabın kültürden kültüre değiştiğini anlatan Emine Erdoğan, şunları kaydetti: “Bizim cevabımız, ülkemizde sağlanan örnek başarıda kendini aşikâr ediyor. Bu dar zamanlarda, büyüklerimize sarılmamızda, inancımızın, kültürümüzün ve medeniyet değerlerimizin derin kökleri vardır. Bugün dünyada gittikçe yalnızlaşan ve adeta tecrit halinde yaşayan yaşlı bir nüfus var. Yaşlılık bizde tedavülden kalkmak değil, hürmet makamına oturmak demektir. Aile bağlarımızın modern dünyanın sert rüzgârlarına karşı hala ayakta olması, en önemli dayanak noktamızdır. Bu bağı her zamankinden daha da güçlü kılmamız gerekiyor. Birkaç kuşağın bir arada olduğu geniş ailelerin devamlılığı hem yaşlıların mutluluğu hem de toplumun sağlığı için elzemdir. Bu durum bize, kuşaklar arası iletişimin güçlendirilmesinin krizlerin yönetiminde son derece mühim bir faktör olduğunu anlatıyor. Bu iletişim ne kadar yüksek frekansta olursa, toplumsal dayanışmamız da o kadar kuvvetli olur. Toplumumuzun en güçlü yönlerinden biri olan ailenin, bizi türlü krizlerden bir kalkan gibi koruduğunu asla unutmayalım. Yaşlılık, yaşam boyu edinilmiş tecrübenin damıtılarak bilgeliğe dönüştüğü bir dönemdir. Büyüklerin duası, rızası yolumuzu aydınlatan ışıktır. Büyüklerin yeri başımızın üzeri, evimizin başköşesidir. Allah onları başımızdan eksik etmesin.”

Programda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, YAŞAM Müdürü Prof. Dr. Emine Özmete de birer konuşma yaptı.

Emine Erdoğan, program öncesinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık ve Ankara Üniversitesi Rektörü Ünüvar ile YAŞAM tarafından düzenlenen huzurevi sakinlerinin el ürünü eserlerinin yer aldığı sergiyi gezdi.

Burada yaşlılarla bir süre sohbet eden Emine Erdoğan, hatıra fotoğrafı da çektirdi.

Emine Erdoğan, daha sonra Ankara Üniversitesinin Şeref Defteri’ni de imzaladı

Kaynak:https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/130799/emine-erdogan-kuresel-krizler-pandemi-yaslilar-ve-dayanisma-konferansi-na-katildi

Reklam Alanı
Son Güncelleme: 07 Ekim 2021